Gömmekle geçirilen hal’in gerçekleşmesi: seyr’i değişir
Karinesiyle dolaşan ikiz leşin artdamarı sıyırmaksa yüz yılı çizilmiş kuğur
“bir pençe, bir pençe daha” diye nabzı vuran masumiyet ardılı gırtlağa koşan,
Kitap derisini sıyırıp donanma çiçeği gibi serpilen, derisini oranlarken
Ne tükürebildiğin gibi ne de işte o nabzı vurur kabarcıklı kişi ışığında
Önce size oylum, asılı bulunsun kemiği koşup esnetmenin yakasız boynu
Sömürü yazısı gaz ışığında: bir dönem aynasında devrilirsin, daha!
Askıda kalış örsekliğimiz (hep buyurur) istibdat, istibdat: opera bitirir
Çivi usülleri silerken imzayı, el-eşref saatinde, ama insanın kalbinin ta içinde
Ah on yıllara rağmen buruna dayanan mezhep değiştirmeler
Mecazın tohumuymuş: yoksul beliyle çivi usulü silmek imzayı
Bencileyin türevi yarım usüllü kabullerin ezgisi çok eski: bütün yırtmaz aşkı
Kendinin oğulları, kendinin gerçekliği, doğrulan meram, nefes aldığımızı duyalım
Bencileyin ırak kılalım putların kıyısına aynası tanrıyı koyanları
Cüceleşmiş omurlar yana cesetler, gel dedik mi baba saplantısı
Kurt kıyamet orgazm belleği alnını kaldırarak yanıtı için dikilenler
“evet, evet” bu mu konaklar meselesi, bu mu denizler meselesi
Azala azala mülklerine çıkanlar der: dağıtın kokuları
Koşullar soğur bugün bir coğrafya, yarın bir suret doğar en ezel gün pişmiş tadı garipsi
Kükürt darlık deltada ah on yıllara rağmen: fayyrappp!
İçini kopartan eve kaçıyor meselesi:
türe dönüşen yaratık, yırtık, deri, iliş, dille kıvrılan çok yazık
nafile varlık dil diplerinde yarın düşünsün cenini.
,
,
İlk yayımlandığı yer: Sadece Şiir
Comments